Bana içinde yağ olan metal kovayı ver.
- Give me the metal bucket with the oil in it.
Bir şişe salata yağı aldım.
- I bought a bottle of salad oil.
Salata; zeytinyağı, kızarmış ekmek parçaları ve fındık olmadan eksiktir.
- The salad is incomplete without olive oil, croutons and nuts.
O, kirpiklerine niçin zeytinyağı uyguluyor?
- Why does she apply olive oil on her lashes?
Jeologlar çiftliğimizde petrol için araştırma yaptılar.
- The geologists explored for oil on our farm.
Tom'un şirketi petrol için sondaj yapıyor.
- Tom's company is drilling for oil.
Kömür, doğal gaz ve petrol, milyonlarca yıl önce yaşamış bitki ve hayvanların kalıntılarıdır.
- Coal, natural gas and oil are the remains of plants and animals that lived millions of years ago.
Hidroelektrik yenilenebilir bir kaynaktır ama petrol, kömür ve doğal gaz değil.
- Hydropower is a renewable resource, but oil, coal and natural gas are not.
Karakalem çizimi yağlıboyadan daha kolay, ama ikisi de düşündüğümden daha zor.
- Charcoal drawing is easier than oil painting, but both are harder than I thought.