bully beef

listen to the pronunciation of bully beef
Английский Язык - Турецкий язык
konserve sığır eti
sığır eti konservesi
bully
{i} kabadayı

Kendi bedeninde birine sataş, sen kabadayı. - Pick on somebody your own size, you bully.

Tom bir kabadayı, tam John'un olduğu gibi. - Tom's a bully, just like John is.

bully
kendinden küçükleri ezen kimse
bully
{i} hücum (hokey)
bully
kabadayılık etmek
bully
{f} zorbalık et

Onun okulda zorbalık ettiğini duydum. - I heard that he was bullying at the school.

Dan bana artık zorbalık etmeyecek. - Dan will no longer bully me.

bully
{ü} bravo
bully
{f} zorlamak
bully
ala
bully
{f} zulmetmek
bully
zorba kimse
bully
{s} mükemmel
bully
{f} zorbalık etmek
bully
dili iyi
bully
{ü} aferin
bully
{s} çok iyi
bully
güzel
bully
(isim) kabadayı, zorba, belâlı, kiralık haydut; hücum (hokey)
Английский Язык - Английский Язык
pickled or canned beef
canned or pickled beef
beef cured or pickled in brine
bully
bully beef

    Расстановка переносов

    bul·ly beef

    Турецкое произношение

    bûli bif

    Произношение

    /ˈbo͝olē ˈbēf/ /ˈbʊliː ˈbiːf/

    Этимология

    () A corruption of the French bouilli, meaning ‘boiled’ bouilli + beef
Избранное