borulu

listen to the pronunciation of borulu
Турецкий язык - Английский Язык
tubular
piped
pipy
boru
pipe

Water poured from the broken pipe. - Kırık borudan su aktı.

The old iron pipe was full of rust. - Eski demir boru pas doluydu.

boru
{i} conduit
boru
tube
borulu hanımeli
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: Bignoniaceae) [syn.: borulu hanımeli, boru çiçegi, acemborusu] trumpet creeper / wine, cow-itch
borulu org
flue
borulu org
flue pipe
borulu çerçeve
tubular frame
boru
{i} horn

Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France. - Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı.

boru
drain

The drain is running freely. - Pis su borusu iyi çalışıyor.

Mary's wedding ring was swept down the drain while she was washing her hands. - Mary ellerini yıkarken alyansı su borusuna kaçtı.

boru
trompe
boru
(Gıda) vessel
boru
boom
boru
chimney
boru
(Otomotiv) cylinder pipe
boru
{i} blare
boru
{i} duct
boru
tubing
boru
trumpet
boru
clarion
boru
flue
boru
hose
boru
pipe in

He spoke with a pipe in his mouth. - Ağzında bir boru ile konuştu.

Boru
(Tıp) syring
alev borulu kazan
(İnşaat) flue boiler
alev borulu kazan
fire tube boiler
alev-duman borulu kazan
fire tube boiler
boru
trump
boru
pipe, tube, duct; horn, bugle
boru
pipe, tube
boru
clarion; conduit
boru
mus. horn; bugle
boru
slang nonsense, empty talk
boru
slang bad, in a bad state
boru
duct; bugle
boru
brass wind instrument (especially used for sounding military signals)
boru
telescopic
boru
line
boru
bore
boru
salpinx
boru
manifold
boru
alpenhorn
cebri borulu baraj
penstock dam
duman borulu kazan
smoke tube boiler
duman borulu kazan
fire-tube boiler
huzme borulu eşanjör
shell and tube exchanger
huzme borulu kondenser
shell and tube condenser
huzme borulu kondenser
shell and tube evaporator
kıvrık borulu kazan
bent tube boiler
sulama borulu akadük
irrigation pipe aqueduct
çok borulu
multitubular
Турецкий язык - Турецкий язык
Borusu olan
Boru
(Osmanlı Dönemi) ŞEBUR
boru
Nefesle çalınan perdesiz madenî çalgı, borazan
boru
Bir yerden başka bir yere sıvı gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir: "Soba borusu kazanın içinden geçerdi."- N. Cumalı
boru
Nefesle çalınan perdesiz madenî çalgı, borazan: "Ankara'da ilk sabah boru sesinden uyandım."- R. E. Ünaydın
boru
Bir yerden başka bir yere sıvı gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir
borulu
Избранное