Mike yönetim kurulunda tek erkek.
- Mike is the only man on the board.
Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
- Some board members questioned his ability to run the corporation.
Pano yaklaşık iki metre uzunluğundadır.
- The board is about two meters long.
Aşırı yüklenmiş güç panoları bir yangın tehlikesi olabilir.
- Overloaded power boards can be a fire hazard.
Az sonra Boston trenine binmek zorunda olacağının farkında olan Tom, peronda Meryem'e tutkuyla sarıldı.
- Tom, aware that he would soon have to board the train to Boston, had passionately clung to Mary on the station platform.
Uçağa binmek için A tuşuna basın.
- To board the airship, press A.
Tahta ne kadar kalın?
- How thick is the board?
Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı.
- The fisherman saved himself by means of a floating board.
Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.
- I ordered a new cutting board from a catalog.
Dünkü yönetim kurulu toplantısı büyük bir başarıydı.
- Yesterday's board meeting was a big success.
Judy yönetim kurulunda tek kadın.
- Judy is the only woman on the board.
İşte senin biniş kartın.
- Here is your boarding pass.
Lütfen pasaportunuzu ve biniş kartınızı görmeme izin verin.
- Please let me see your passport and boarding pass.
Ucuz bir pansiyon tavsiye edebilir misin?
- Could you recommend a cheap boarding house?
Bu pansiyonda iyi yemek yersin.
- You eat good meals in this boardinghouse.
Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.
- I ordered a new cutting board from a catalog.
Hangi kapıda bineceğim?
- What gate do I board at?
Bu sabah trene bindiğimde eski bir arkadaşa denk geldim.
- When I boarded the train this morning, I ran into an old friend.
Bu pansiyonda iyi yemek yersin.
- You eat good meals in this boardinghouse.
Ere long with like againe he boorded mee, / Saying, he now had boulted all the floure .
Room and board.
We have to wait to hear back from the board.