belki̇

listen to the pronunciation of belki̇
Турецкий язык - Английский Язык

Определение belki̇ в Турецкий язык Английский Язык словарь

belki
maybe

Maybe you'll come back to me? - Belki bana geri döneceksin?

Maybe we can make a deal. - Belki de bir anlaşma yapabiliriz.

belki
perhaps

Hunger is perhaps the strongest of all human drives. - Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.

I studied for perhaps two hours. - Belki iki saat boyunca ders çalıştım.

belki
perchance
belki
i dare say
belki
perhaps, maybe
belki
peradventure
belki
possibly

I can't possibly make lunch. - Belki öğle yemeği yapamam.

I cannot possibly help you. - Ben belki size yardımcı olamam.

belki
contingently
belki
mayhap
belki de
it's possible that
belki de
may well be
belki de
maybe

Maybe Tom didn't see us. - Belki de Tom bizi anlamadı.

Maybe Tom has problems. - Belki de Tom'un sorunları vardır.

belki de hiç
seldom
belki de hiç
if ever
belki başka zaman
Maybe next time
belki de
it may even be that
belki de
it's possible that ..., maybe
belki de
probably

I'm probably hungrier than you are. - Ben belki de senden daha açım.

I probably shouldn't have asked Tom that question. - Belki de Tom'a bu soruyu sormamalıydım.

belki nevrozu
(Pisikoloji, Ruhbilim) perhaps neurosis
belki
likely
belki
haply
belki
lest

I took my umbrella lest it rain. - Belki yağmur yağar diye şemsiyemi aldım.

garip belki ama
strangely enough
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) Umulur, ihtimal, olabilir
(Osmanlı Dönemi) Kat'iyyetle. Dahi. Şüphesiz
(Osmanlı Dönemi) Hattâ
belki
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal
belki
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal: "Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz."- Z. O. Saba
belki̇
Избранное