At a first glance it seems easy.
- İlk bakışta kolay görünüyor.
She gave a glance at me.
- Bana bir bakış fırlattı.
Let's look at the problem from a different point of view.
- Soruna farklı bir bakış açısından bakalım.
She has an absent look on her face.
- Yüzünde dalgın bir bakışı vardı.
This is a valid point of view.
- Bu geçerli bir bakış açısıdır.
From my personal point of view, his opinion is right.
- Benim kişisel bakış açıma göre onun fikri doğrudur.
At first blush, Tom's suggestion seemed feasible.
- İlk bakışta, Tom'un önerisi mümkün görünüyordu.
At first sight, he seemed kind and gentle.
- İlk bakışta, o nazik ve kibar görünüyordu.
The mere sight of a dog made her afraid.
- Bir köpeğin sadece bakışı onu korkuttu.
You have bedroom eyes.
- Baştan çıkarıcı bakışların var.
I saw the look of terror in Tom's eyes.
- Tom'un gözlerinde terör bakışını gördüm.
I am looking at the matter from a different viewpoint.
- Ben bu konuya farklı bir bakış açısından bakıyorum.
A person's way of looking at something depends on his situation.
- Bir kişinin bir şeye bakış şekli onun durumuna bağlıdır.
There are other aspects.
- Diğer bakış açıları var.