The President of France visited Okinawa.
- Fransa Başkanı, Okinawa'yı ziyaret etti.
In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
- 1860'ta Lincoln, Birleşik Devletler başkanlığına seçildi.
A doctor tried to remove the bullet from the president's head.
- Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı.
Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
- Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
Tom didn't expect to be appointed chairman.
- Tom başkan olarak atanmayı beklemiyordu.
He served as chairman for three years.
- O, üç yıl başkan olarak görev yaptı.
Former London mayor Boris Johnson was the leader of the campaign for Brexit.
- Eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson Brexit için kampanyanın lideriydi.
I am the patrol leader.
- Ben devriye başkanıyım.
The army chief reported that the war was lost.
- Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi.
He served as chairman for three years.
- O, üç yıl başkan olarak görev yaptı.
Please address the chair!
- Lütfen başkana hitap et!
Mr. Jackson is our principal.
- Bay Jackson bizim başkanımız.
They elected her chairperson.
- Onlar onu başkan seçtiler.
We elected her chairperson.
- Biz onu başkan seçtik.