an act of digging

listen to the pronunciation of an act of digging
Английский Язык - Турецкий язык

Определение an act of digging в Английский Язык Турецкий язык словарь

dig
kazmak

Bir aydır bir damla yağmur düşmedi. Bu yüzden bir kuyu kazmak zorunda kaldılar. - Not a drop of rain fell for a month, so they had to dig a well.

Bir kadınla tartışmak suyu boğmaya çalışmak, ateşi yakmak, toprağı kazmak ya da havayı yakalamaya çalışmak gibidir. - Arguing with a woman is like trying to drown the water, burn the fire, dig the soil or catch the air.

dig
{i} kazma

Ben bir çukur kazmanı istiyorum. - I want you to dig a hole.

Çocuklar kumda çukur kazmayı severler. - Children love to dig in the sand.

dig
{i} taş

Savaş tutuklusu kendini büyük bir onurla taşıdı. - The prisoner of war bore himself with great dignity.

dig
{i} kazı

O, kendi mezarını kazıyor. - He is digging his own grave.

Onlar çukur kazıyorlar. - They're digging a hole.

dig
beğenmek
dig
idrak etmek
dig
(Jeoloji) sıyırmak
dig
{f} (dug, --ging)
dig
dürtme
dig
anlamak
dig
kazı yeri
dig
iğneli laf
dig
kazı yapm

Kazı yapmak zor iştir. - Digging is hard work.

dig
{f} deşmek
dig
toprağı bellemek
dig
{f} dürtmek
dig
(isim) kazı, kazma, dürtme; iğneleme; taş; lojman, yurt
dig
{f} kazı yapmak

Kazı yapmak zor iştir. - Digging is hard work.

dig
{f} mahmuzlamak
Английский Язык - Английский Язык
dig
an act of digging

    Расстановка переносов

    an act of dig·ging

    Турецкое произношение

    ın äkt ıv dîgîng

    Произношение

    /ən ˈakt əv ˈdəgəɴɢ/ /ən ˈækt əv ˈdɪɡɪŋ/
Избранное