Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
- Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz?
- I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward?
Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz?
- I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward?
Ben sonradan bana R. Burton 'ın Tarihi Koleksiyonlarını satın almamı sağlaması için onları sattım.
- I afterward sold them to enable me to buy R. Burton's Historical Collections.
O, öğle yemeğinden önce iyiydi ama sonradan kendini kötü hissetti.
- She was fine before lunch, but felt bad afterwards.
Sonradan kötü hissettim.
- I felt bad afterwards.
Duvarı yeşile boyamak için kullanılmış fırçayı kullanmıştı ve sonradan onu temizlemedi.
- He'd used the dirty brush to paint the wall green, and he did not clean it afterwards.
O, öğle yemeğinden önce iyiydi ama sonradan kendini kötü hissetti.
- She was fine before lunch, but felt bad afterwards.
Banyo yap! Ardından kendini taze ve rahatlamış hissedeceksin.
- Have a bath! You'll feel fresh and relaxed afterwards.
İngilizce ve ardından matematik okudu.
- He studied English and afterwards math.
Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
- Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
Daha sonra açıklayacağım.
- I'll explain afterwards.
Daha sonra, yeni bir kimlik üstlendiler.
- Afterwards, he assumed a new identity.
Daha sonra bir şey içmek için bize katılmayı planlıyor musunuz?
- Do you plan to join us for a drink afterwards?
Sami daha sonra öldürüldü.
- Sami was subsequently murdered.
Tom daha sonra tutuklandı.
- Tom was subsequently arrested.
Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
- Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
Sonrasında üniversitede eğitim görmek için okula gidersin.
- You go to school in order to study at university afterwards.
Yemek pişirmekten hoşlanırım ama sonrasında temizlik yapmayı sevmiyorum.
- I enjoy cooking, but I don't like the cleaning up afterwards.
Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
- Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
Tom daha sonra tutuklandı.
- Tom was subsequently arrested.