Her zaman korkan insanların işe yaramaz olduğunu düşünüyorum.
- I think people who are always afraid are useless.
Hata yapmaktan korkan kişiler İngilizce konuşmada gelişme kaydedemez.
- People who are afraid of making mistakes will make no progress in English conversation.
O korkmuş hissetmeye başladı.
- He began to feel afraid.
O, çok korkmuş görünüyor.
- She looks very much afraid.
Biraz korkmak normaldir.
- It's normal to be a little afraid.
Korkmak için hiçbir sebep yok.
- There's no reason to be afraid.
Korkarım yanlış bir numara çevirdiniz.
- I'm afraid you have dialed a wrong number.
O, karanlıktan çok korkar.
- She is very afraid of the dark.
He is afraid that he will die.
I am afraid I can not help you in this matter.
... They are afraid of, or they don't want to be responsible ...
... They are afraid if the data is open, maybe something bad ...