a state of having a disagreement; argument

listen to the pronunciation of a state of having a disagreement; argument
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a state of having a disagreement; argument в Английский Язык Турецкий язык словарь

dispute
{f} çekişmek
dispute
tartışmak
dispute
{i} tartışma

Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar. - After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.

Tartışma sonunda halledildi. - The dispute was finally settled.

dispute
çekişme
dispute
{i} ihtilaf

İki ülke bu ihtilaf üzerine politik bir anlaşmaya vardı. - The two countries came to a political settlement over this dispute.

Leyla bir tedarikçiyle olan acı bir hukuki ihtilaf sonrasında şirketini kaybetti. - Layla lost her company after a bitter legal dispute with a supplier.

dispute
cedel
dispute
karşı gelmek
dispute
sürtüşmek
dispute
kavga
dispute
uyuşmazlık
dispute
anlaşmazlık

Görüşmelerden sonra iki taraf, anlaşmazlık konusunda bir uzlaşmaya vardılar. - After much negotiation, the two sides in the dispute reached a compromise.

Endüstriyel anlaşmazlıklar hala bir sorundur. - Industrial disputes are still a problem.

dispute
karşı çıkmak
dispute
(Askeri) TARTIŞMA, MÜCADELE, ANLAŞMAZLIK
dispute
{i} tartışma, münakaşa
dispute
bir şeyin doğruluğundan şüphe etmek
dispute
{f} şüphe etmek
dispute
{f} itiraz etmek
Английский Язык - Английский Язык
dispute
a state of having a disagreement; argument

    Расстановка переносов

    a state of ha·ving a disagreement; ar·gu·ment

    Произношение

Избранное