O, ayrılmadan önce akrabalarının kucakladı.
- He embraced his relatives before he left.
O, akrabaları ile aynı fikirde değil.
- He disagrees with his relatives.
Einsteine göre her şey göreceli.
- According to Einstein, everything is relative.
Bu göreceli ve belirsiz.
- This is relative and ambiguous.
Nispi nem oranını ölçmek için, bir psikrometre kullanabilirsiniz.
- You can use a psychrometer to measure relative humidity.
Yakın bir komşu, uzak bir akrabadan daha iyidir.
- A close neighbor is better than a distant relative.
Tom ve Mary yakın akrabadırlar.
- Tom and Mary are close relatives.