Определение a person owing permanent allegiance to a state в Английский Язык Турецкий язык словарь
- national
- {s} milli
Panda, Çin'in millî hazinesidir.
-The panda is China's national treasure.
İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibi oldu ve millî takım logosu ilk yıldızını kazandı.
-Spain has won the 2010 FIFA World Cup and the national team logo gains the first star.
- national
- {s} ulusal
Ben, ulusal hükümetten herhangi bir yardım almamızın çok olası olmadığını düşünüyorum.
-I think it's highly unlikely that we'll ever get any help from the national government.
Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü.
-The French government has launched an online game that challenges taxpayers to balance the national budget.
- national
- {i} vatandaş
Çifte vatandaşlığı seçtim.
-I chose dual nationality.
O bir İngiliz vatandaşıydı.
-She was a British national.
- national
- ulusçuluk
- national
- uyruk
Onlar Güney Afrika uyruklular.
-They are of South African nationality.
- national
- {i} yurttaş
Связанные Термины
Определение a person owing permanent allegiance to a state в Английский Язык Английский Язык словарь
- national