Английский Язык - Турецкий язык
Определение a fight between two opposing sides during a war в Английский Язык Турецкий язык словарь
- battle
- {i} savaş
Müttefikler bazen savaştan kaçınamadı.
-Sometimes the Allies could not avoid battle.
Savaş alanında defalarca kefeni yırttı.
-He cheated death many times on the battlefield.
- battle
- savaş,v.savaş: n.savaş
- battle
- {i} dalaş
- battle
- herhangi bir kampanyada kullan
- battle
- teber
- battle
- {i} mücadele, büyük uğraş
- battle
- battle cruiser ağır kruvazör
- battle
- battle cenk baltası
- battle
- (Askeri) MEYDAN MUHAREBESİ, MUHAREBE: Taraflardan birinin veya her ikisinin kati sonuç aradığı, genel ve devamlı bir savaş
- battle
- battle array harp safı
- battle
- savaşa katılmak
- battle
- battle cry savaş narası
- battle
- savaşmak
- battle
- mücadele
Oğlan ciddi bir hastalıkla mücadele etti.
-The boy battled against a serious illness.
Ben hastalıkla mücadele edeceğim.
-I will battle with illness.
- battle
- çarpışma
Sen bütün çarpışmaları kazanabilirsin ama savaşı kaybedebilirsin.
-You can win all the battles yet lose the war.
- battle
- mücadele etmek
- battle
- savaşım
Ben kendi savaşımı veriyorum.
-I fight my own battles.
- battle
- (isim) savaş, mücâdele, dalaş, çatışma
- battle
- (fiil) savaşmak, mücâdele etmek
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение a fight between two opposing sides during a war в Английский Язык Английский Язык словарь
- battle
a fight between two opposing sides during a war
Расстановка переносов
a fight be·tween two opposing sides dur·ing a warТурецкое произношение
ı fayt bitwin tu ıpōzîng saydz dyûrîng ı wôrПроизношение
/ə ˈfīt bēˈtwēn ˈto͞o əˈpōzəɴɢ ˈsīdz ˈdyo͝orəɴɢ ə ˈwôr/ /ə ˈfaɪt biːˈtwiːn ˈtuː əˈpoʊzɪŋ ˈsaɪdz ˈdjʊrɪŋ ə ˈwɔːr/
Resimler
История
Избранное