Tom suggested that Mary should resign from her current job and find another one.
- Tom Mary'nin şu anki işinden istifa etmesi ve yeni bir tane bulması gerektiğini önerdi.
I'm satisfied with my current income.
- Ben şu anki gelirimden memnunum.
Many are fed up with their present careers.
- Çoğu şu anki kariyerinden bıkmış.
Tom isn't content with his present salary.
- Tom şu anki maaşından memnun değil.
My uncle is staying in Hong Kong at present.
- Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.
She is content with his present salary.
- O, şu anki maaşından memnun.
If it weren't for her help, I would not be alive now.
- Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam.
Mt. Asama is now dormant.
- Asama yanardağı şu an hareketsiz.
Tom isn't here at the moment.
- Tom şu anda burada değil.
They're having a break at the moment.
- Onlar şu anda bir mola veriyorlar.
Everything is going well at present.
- Şu anda her şey iyi gidiyor.
At present they are working for a big company in England.
- Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.