çeliş

listen to the pronunciation of çeliş
Турецкий язык - Английский Язык
conflict with

His opinion is in conflict with mine. - Onun fikri benimkiyle çelişiyor.

contradict

No one dares to contradict his employer for fear of being fired. - Kovulma korkusundan kimse işvereni ile çelişmeye cüret edemez.

My life's a contradiction. - Hayatım bir çelişkidir.

{f} conflicting

Layla's conflicting testimony confused the court. - Leyla'nın çelişkili ifadesi mahkemeyi şaşırttı.

I have conflicting feelings about my childhood. - Benim çocukluğum hakkında çelişkili duygularım var.

{f} conflict

Tom is feeling conflicted. - Tom çelişkiye düşmüş hissediyor.

I have conflicting feelings about my childhood. - Benim çocukluğum hakkında çelişkili duygularım var.

çel
tempted
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение çeliş в Турецкий язык Турецкий язык словарь

çel
Yeni biçilmiş ot
çeliş
Избранное