Tom yanked off John's fake beard.
- Tom John'un takma sakalını çekti.
Tom yanked a pistol from his jacket pocket.
- Tom birden ceketinin cebinden bir tabanca çekti.
She opened her purse and took out her chequebook.
- Cüzdanını açtı ve çek defterini çıkardı.
As soon as I received the cheque, I went to the bank.
- Çeki alır almaz bankaya gittim.
He pulled up the weed and threw it away.
- O, otu çekti ve onu attı.
The two children pulled at the rope until it broke.
- İki çocuk kopartıncaya kadar ipi çektiler.
My jeans have shrunk.
- Kot pantolonum çekti.
Tom's new shirt shrunk when he washed it and now it doesn't fit.
- Tom yeni gömleğini yıkadığında çekti ve şimdi uymuyor.
He used to suffer from severe nasal congestion.
- O şiddetli burun tıkanıklığından dolayı acı çekti.
He used to suffer from stomach aches.
- O, mide ağrılarından dolayı acı çekerdi.
She drew her gun and said:
- Silahını çekti ve dedi :
Taro drew 10,000 yen from the bank.
- Taro bankadan 10.000 yen çekti.
Roll up your right sleeve.
- Sağ elbise kolunu yukarı çek.
I did not want to attract attention.
- Ben dikkat çekmek istemiyordum.
Negative electrons attract positive electrons.
- Negatif elektronlar pozitif elektronlar çekerler.
Stop yanking my hair, it hurts!
- Saçımı çekmeyi durdur, acıyor!
Tom yanked Mary's ponytail.
- Tom Mary'nin at kuyruğu saçını çekti.
In that language, adjectives and nouns are inflected for gender.
- O dilde, sıfatlar ve isimler cinsiyete göre çekilir.
The professor teaches Czech.
- Öğretmen, Çekçe öğretiyor.
Such languages as Russian, Polish, Czech and Bulgarian have common Slavic roots.
- Rusya, Polonya, Çek ve Bulgaristan'ın ortak Slav kökleri var.
He opened a checking account with the bank.
- O, bankada bir çek hesabı açtı.
I will pay for it by check.
- Ben onu çek ile ödeyeceğim.
Layla lured Sami to her house.
- Leyla, Sami'yi evine çekti.
Tom was lured into a trap.
- Tom bir tuzağa çekildi.