recrudesce

listen to the pronunciation of recrudesce
İngilizce - Türkçe
yeniden olmak
patlak vermek
nüksetmek
{f} tekrarlamak (hastalık vb.)
recrudescence nüksetme
nüksetmek recrudescent tekrar vaki olan
{f} açılmak (yara)
nükseden
{f} yeniden kötüleşmek
yeniden gelme
nükset
(fiil) yeniden kötüleşmek, kötüye gitmek, nüksetmek, tekrarlamak (hastalık vb.), açılmak (yara)
{f} kötüye gitmek
İngilizce - İngilizce
to recur, or break out anew after a dormant period
to come into renewed freshness, vigor, or activity; to revive
To be in a state of recrudescence; esp
become raw or open; "He broke out in hives"; "My skin breaks out when I eat strawberries"; "Such boils tend to recrudesce"
happen; "Report the news as it develops"; "These political movements recrudesce from time to time"
{f} break out again, erupt again, reappear (disease)
recrudesce