rainy weather

listen to the pronunciation of rainy weather
İngilizce - Türkçe
yağışlı hava

Yağışlı hava, on gün boyunca sürdü. - The rainy weather lasted for ten days straight.

Yağışlı hava onun bahçede çalışmasını önledi. - The rainy weather prevented her from working in the garden.

wet
ıslatmak

Tom ayaklarını ıslatmaktan nefret eder. - Tom hates to get his feet wet.

Senin ayaklarını ıslatmaktan korkma. - Don't be afraid to get your feet wet.

wet
ıslak

Tom eve sırılsıklam ıslak vardı. - Tom arrived home soaking wet.

Oturduğun koltuktaki boya hâlâ ıslak. - The paint on the seat on which you are sitting is still wet.

wet
{i} yağmurlu hava
wet
{s} içkili
wet
ıslamak
wet
-e işemek
wet
{i} isteksiz kimse
wet
{s} yağışlı

Seattle çok yağışlı bir iklime sahiptir. - Seattle has a very wet climate.

Bu yağışlı havadan usandım. - I'm fed up with this wet weather.

wet
{f} içki ile kutlamak
wet
{s} hatalı
wet
ıslak,v.ıslat: adj.ıslak
wet
(İnşaat) ıslak, nemli
wet
(isim) martavalcı, ıslaklık, rutubet, yağmurlu hava, içki, içki yasağı karşıtı, isteksiz kimse
wet
içki yasağ
wet
kim

Hiç kimse kendi ellerini ıslatmadan başkasının gözyaşlarını kurulayamaz. - No one can dry another's tears without wetting his own hands.

İyi ki kimse ıslanmadı. - Luckily nobody got wet.

wet
{i} içki
wet
{i} içki yasağı karşıtı
İngilizce - İngilizce
condition of rainfall
wet
rainy weather

    Heceleme

    rai·ny weath·er

    Türkçe nasıl söylenir

    reyni wedhır

    Telaffuz

    /ˈrānē ˈweᴛʜər/ /ˈreɪniː ˈwɛðɜr/