rahatlamak

listen to the pronunciation of rahatlamak
Türkçe - İngilizce
{f} ease
{f} relax

Knowing how much school for my kids is costing, it's impossible to relax with a beer and take it easy. - Çocuklarımın okul maliyetini bildiğim için, bir bira ile rahatlamak ya da boş vermek imkansız.

To relax, breathe slowly. - Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.

let it all hang out
freshen up
(Konuşma Dili) be off the hook
calm down
rest
(Dilbilim) let up
chill out
become comfortable
(deyim) be at ease
let one's hair down
settle
unwind
feel relieved
to become comfortable; to feel relieved; to relax, to rest; to calm down
to feel relieved, become untroubled
let oneself go
to feel better (after experiencing sickness, pain, or fatigue)
unbend
let go
open out
take the edge off
rahatlamak için dolaşmak
walk off
rahatlama
relief

Tom's face showed his relief. - Tom'un yüzü onun rahatlamasını gösterdi.

Aspirin can provide quick relief for a headache. - Aspirin baş ağrısı için hızlı bir rahatlama sağlayabilir.

rahatlama
relaxation

Sami showed Layla some relaxation exercises. - Sami, Leyla'ya bazı rahatlama egzersizleri gösterdi.

Summer vacation always equals idleness and relaxation. - Yaz tatili her zaman tembellik ve rahatlamaya eşittir.

ağlayıp rahatlamak
have a good weep
dolaşarak rahatlamak
walk off
düşüncelerini dağıtarak rahatlamak
disburden one's mind
dışa vurup rahatlamak
abreact
içini döküp rahatlamak
let off steam
rahatlama
reprieve
rahatlama
(Argo) veg out
sırrı söyleyerek rahatlamak
unburden oneself of a secret
yüreki rahatlamak
to feel relieved, breathe easily, breathe freely
Türkçe - Türkçe
rahatlamak