Knowing how much school for my kids is costing, it's impossible to relax with a beer and take it easy.
- Çocuklarımın okul maliyetini bildiğim için, bir bira ile rahatlamak ya da boş vermek imkansız.
To relax, breathe slowly.
- Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.
Tom's face showed his relief.
- Tom'un yüzü onun rahatlamasını gösterdi.
Aspirin can provide quick relief for a headache.
- Aspirin baş ağrısı için hızlı bir rahatlama sağlayabilir.
Sami showed Layla some relaxation exercises.
- Sami, Leyla'ya bazı rahatlama egzersizleri gösterdi.
Summer vacation always equals idleness and relaxation.
- Yaz tatili her zaman tembellik ve rahatlamaya eşittir.