Kitabımı yayınlamak zorundayım.
- I have to publish my book.
Dan bir kitap yayınlamak istedi.
- Dan wanted to publish a book.
Dan bilimsel makalelerini yayımlamak için baskı altındaydı.
- Dan was under pressure to publish his scientific articles.
Birkaç gazete haberi yayınladı.
- Several newspapers published the story.
Senin kitabın ne zaman yayınlanacak?
- When will your book be published?
Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı.
- The book was published posthumously.
Kitabın ne zaman yayımlanacak?
- When will your book be published?
O yayıncılık şirketinin geliri yükseldi.
- That publishing company is in the black.
Tom yayıncılık işinde.
- Tom is in the publishing business.
Şimdiye kadar yayınlanmış tüm diyetleri denedim ama hala kilo kaybetmedim.
- I have tried every diet that has ever been published and I still haven't lost weight.
Bu derginin editörü ve yayıncısı bazı okuyucular tarafından eleştirildi.
- The editor and publisher of this magazine was criticized by some readers.
Hem editör hem de yayımcı benim kuzenlerim.
- The editor and the publisher are both my cousins.
İlk baskı on yıl önce yayınlandı.
- The first edition was published ten years ago.
Her yıl bir sürü kitap basılır.
- A lot of books are published every year.
1969 yılında yayımlandı.
- It was published in 1969.
İlk kontrol listesi 1961 yılında yayımlandı.
- The first checklist was published in 1961.
Hem editör hem de yayımcı benim kuzenlerim.
- The editor and the publisher are both my cousins.
Lütfen yayımcıdan kitabın bir kopyasını sipariş eder misin?
- Will you please order a copy of the book from the publisher?
O yayıncılık şirketinin geliri yükseldi.
- That publishing company is in the black.
Kitap yayıncılığına nasıl girdiniz?
- How did you get involved in book publishing?
... online, not only what you publish but also what others ...
... likely, because you can publish some useless paper-- ...