İngilizce - Türkçe
proudhearted teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- gururlu
- arrogant
- kibirli
Hiçbir kadın onun olduğu kadar kibirli değildir.
-No woman is as arrogant as she is.
Kız güzelliği nedeniyle kibirli.
-That girl is arrogant because of her beauty.
- arrogant
- {s} haddini bilmez
- arrogant
- kendini beğenmiş
Tom kendini beğenmiş ve kibirli.
-Tom is pompous and arrogant.
O bir fahişenin kendini beğenmiş oğludur.
-He's an arrogant son of a bitch.
- arrogant
- {s} mağrur (küstahça)
- arrogant
- {s} küstah ve kibirli
Dan küstah ve kibirli bir adam değil.
-Dan isn't an arrogant and disdainful guy.
- arrogant
- {s} gururlu
O gururlu ve kibirli.
-He's prideful and arrogant.
- arrogant
- ukala
- arrogant
- özünü beğenmiş
- arrogant
- küstah
Ben gençken onun küstah bir tavırı vardı.
-When he was young, he had an arrogant air.
Herkes Dan'ın küstahça tavrından nefret ediyor.
-Everybody hates Dan's arrogant attitude.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
proudhearted teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- Very proud
- arrogant