He didn't open his mouth to protest.
- O, protesto etmek için ağzını açmadı.
American workers began to protest.
- Amerikan işçileri protesto etmeye başladı.
Beth protested, but her mother reminded her that she was incredibly fat.
- Beth protesto etti, ancak annesi onun inanılmaz şişman olduğunu hatırlattı.
Many Americans protested the purchase of Alaska.
- Birçok Amerikalı Alaska'nın satın alınmasını protesto ettiler.