prevalent or widespread among a given class or area; common, usual

listen to the pronunciation of prevalent or widespread among a given class or area; common, usual
İngilizce - Türkçe

prevalent or widespread among a given class or area; common, usual teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

general
genel

Genel anlamda,geçen yıl hava ılımandı. - Generally speaking, the weather was mild last year.

Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır. - Generally speaking, the climate in England is mild.

general
avam
general
takribi
general
{i} tarikat lideri
general
{i} orgeneral
general
general delivery postrestant
general
halk

Genel halkın adaylar hakkında ne düşündüğünü anketlerin bize söylemesine güvenebileceğimizi sanmıyorum. - I don't think we can trust the polls to tell us what the general populace thinks about the candidates.

Belediye başkanı halka hitap etti. - The mayor addressed the general public.

general
{s} tahmini
general
{s} baş

General düşman kampına karşı bir saldırı başlatmaya karar verdi. - The general decided to launch an offensive against the enemy camp.

Çatalların yemek için genel kullanımı milattan sonra onuncu yüzyılda başladı. - The general use of forks for eating started in the tenth century A.D.

general
umumiyetle
general
{s} umumi
general
(Tıp) Genel, umumi, generalis
general
general averagebüyük avarya
general
(Askeri) GENERAL: Konuşmalarda, her derecedeki generallere verilen sıfat
general
genel mahiyette
general
{i} general
general
(sıfat) genel, yaygın, tahmini, baş, umumi, şef
general
{s} yaygın
general
(isim) general, genel ilkeler, orgeneral, komutan, tarikat lideri
İngilizce - İngilizce
general

The general opinion on Baz Luhrmann's overstuffed epic Australia seems to be that it throws in everything but the kitchen sink, and then tosses that in too, just to be sure.

prevalent or widespread among a given class or area; common, usual