preponderant

İngilizce - Türkçe

preponderant teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

baskın gelen

ağır basan

galip

üstün

baskın

üstün/baskın

{s} ağır basan, üstün gelen; hâkim olan

hakim olan

İlgili Terimler

prevalent

{s} yaygın

Soğuk algınlığı, bu kış yaygındır. - Colds are prevalent this winter.

ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır. - It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.

prevalent

{s} olagelen, hüküm süren, hâkim olan

prevalent

olagelen

prevalent

çok rastlanan

prevalent

genel

preponderantly

üstün/baskın şekilde

prevalent

{s} en çok tutulan

prevalent

hâkim olarak

prevalent

âdet hükmünde olan

prevalent

prevalentlygenellikle

prevalent

{s} hüküm süren

prevalent

{s} mevcut

prevalent

etkili

İngilizce - İngilizce

preponderant teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

Preponderating; outweighing; overbalancing; -- used literally and figuratively; as, a preponderant weight; of preponderant importance

prevalent

{a} overbalancing, exceeding

having superior power and influence; "the predominant mood among policy-makers is optimism"

main, most important, or most frequent (present participle of praeponderare )

{s} superior; supreme; more numerous; heavier; predominant; overwhelming

Preponderating; outweighing; overbalancing; used literally and figuratively; as, a preponderant weight; of preponderant importance

İlgili Terimler

preponderantly

in the manner of outweighing, in the manner of being heavier

preponderantly

In a preponderant manner

Heceleme

pre·pon·der·ant