Bu oyun kartları işaretlidir.
- These playing cards are marked.
Tom üzerinde oturma odası eşyası işaretli bir karton kutuyu açtı.
- Tom opened a cardboard box marked living room stuff.
Cevap yanlış işaretlendi.
- The answer was marked wrong.
Sığırlar damgalarla işaretlenirler.
- The cattle are marked with brands.
Onlar arasında belirgin bir fark var.
- There is a marked difference between them.
İki fikir arasındaki zıtlık çok belirgin.
- The contrast between the two ideas is very marked.