participate in a party; drink alcohol heavily (slang)

listen to the pronunciation of participate in a party; drink alcohol heavily (slang)
İngilizce - Türkçe

participate in a party; drink alcohol heavily (slang) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

party
(Bilgisayar) kullanıcı telefon
party
fırka
party
yöre
party
(Argo) bir partiye katılmak

Dan ve Linda bir partiye katılmak için plaja gittiler. - Dan and Linda went to the beach to attend a party.

Eve geri gitmek istemiyorum. Bir partiye katılmak istiyorum. - I don't want to go back home. I want to party.

party
yan

Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek. - A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.

Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi? - Who was at the party beside Jack and Mary?

party
doğrultu
party
kullanıcı
party
birlik

Onunla birlikte partiye gitmemi önerdi. - He suggested I go with him to the party.

Tom ve Mary'yi bir partide birlikte gördüm. - I saw Tom and Mary at a party together.

party
eğlenti
party
{i} eğlence

Onun partisi gerçekten eğlenceliydi. - Her party was really fun.

O, çok eğlenceli parti için ev sahibine teşekkür etti. - He thanked the host for the very enjoyable party.

party
{i} davet

Davet edildiğim herhangi bir partiye giderim. - I go to any party I am invited to.

Partiye davet edilmedik. - We were not invited to the party.

party
{i} huk. taraf
party
iştirakçi
party
(isim) davet, parti, eğlence, topluluk, grup, ekip, taraf, alem, ortak, hissedar, şahıs
party
bağlandığı telefon hattı
party
(Askeri) POSTA, GRUP, MÜFREZE, EKİP, KISIM: Bir nöbet müfrezesi gibi, genel olarak, geçici bir vazife ile görevlendirilmiş er grubu
party
{i} alem
party
{i} şahıs
party
{i} hissedar
İngilizce - İngilizce
{f} party
participate in a party; drink alcohol heavily (slang)