Patricia turnuvayı organize edecek.
- Patricia will organize the tournament.
Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
- That organization depends on voluntary contributions.
Tom bu örgütün bir üyesidir.
- Tom is a member of this organization.
Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.
- I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.
O asıl branş olarak organik kimya okuyor.
- She majors in organic chemistry.
Organik gıda genellikle daha pahalıdır.
- Organic food is usually more expensive.
Bu kuruluşun bir üyesidir.
- She is a member of this organization.
Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
- Tom was named the head of the organization after the director retired.
Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.
- Every year, the organisation organises a number of meetings of volunteers who go door-to-door to sell Frisian books.
Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
- How can you contribute to our organisation?
According to a recent survey by Jupiter Research, 80 percent of Web users get information from organic search results.
Most types of German field divisions include an organic reconnaissance battalion, and the remainder have strong reconnaissance companies.
She's a member of this organization.
- O bu organizasyonun bir üyesidir.
I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.
- Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.
The organization failed.
- Organizasyon başarısız oldu.
What kind of research does the organization do?
- Organizasyon ne tür araştırma yapar?
Tom Skeleton was shaking and trembling in every limb.
- Tom Skeleton'un her organı sallanıyordu ve titriyordu.
The brain is the most complex organ in the body.
- Beyin vücuttaki en karmaşık organdır.
The skin is the largest organ of the body.
- Deri, vücudun en büyük organıdır.