İngilizce - Türkçe
one who supervises or has charge and direction of teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- supervisor
- {i} müdür
- supervisor
- sürveyan
- supervisor
- süpervizör
- supervisor
- (üniversitede) danışman
- supervisor
- murakıp
- supervisor
- müfettiş
- supervisor
- denetçi
Denetçin oldukça memnun olacaktır.
-Your supervisor will be quite pleased.
- supervisor
- gözetçi
- supervisor
- supervizör
- supervisor
- (birdemde) danışman
- supervisor
- nezaretçi/idareci
- supervisor
- (Tıp) Hastanede, hasta bakımını denetleyen sorumlu hemşire
- supervisor
- {i} danışman (üniv.)
- supervisor
- (Mukavele) denetleyici, kontrol, kontrolluk; yönetici
- supervisor
- {i} supervisor
- supervisor
- {i} gözetmen
Gözetmenini görmek istiyorum.
-I want to see your supervisor.
Tom idari bir gözetmen.
-Tom is an administrative supervisor.
- supervisor
- (Nükleer Bilimler) denetleyici,gözetmen,işletme şefi
- supervisor
- Danışman
Danışmanımı aramalıyım.
-I need to call my supervisor.
Danışmanınla konuşabilir miyim?
-Can I speak to your supervisor?
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
one who supervises or has charge and direction of teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- supervisor
one who supervises or has charge and direction of
Heceleme
one who supervises or has charge and di·rec·tion ofTürkçe nasıl söylenir
hwʌn hu supırvayzîz ır hız çärc ınd dayrekşîn ıvTelaffuz
/ˈhwən ˈho͞o ˈso͞opərˌvīzəz ər həz ˈʧärʤ ənd dīˈreksʜən əv/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈsuːpɜrˌvaɪzɪz ɜr həz ˈʧɑːrʤ ənd daɪˈrɛkʃɪn əv/
Resimler
Favoriler