one who edits; esp

listen to the pronunciation of one who edits; esp
İngilizce - Türkçe

one who edits; esp teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

editor
editör

1935'de bir yazar, annesi tarafından sağlanan fonla bir şiir kitabı yayımlattı. İthaf yazısında, onun kitap müsveddesini kabul etmeyen tüm editörlere teşekkür etti. - In 1935 a writer published a book of poetry with funds provided by his mother. In the dedication he thanked all the editors who had rejected his manuscript.

Bir editör olmak istemez misin? - You don't want to be an editor?

editor
(Bilgisayar) metin düzenleyici
editor
düzenleyen
editor
(Askeri) YAZAR, BAŞYAZAR
editor
basıcı
editor
yayın yönetmeni

Yayın yönetmeni el yazısı kitaba baktı. - The editor glanced over the manuscript.

editor
yayıncı

Editör ve yayıncı benim kuzenimdir. - The editor and publisher is my cousin.

Bu derginin editörü ve yayıncısı bazı okuyucular tarafından eleştirildi. - The editor and publisher of this magazine was criticized by some readers.

editor
{i} redaktör
editor
{i} yayımcı

Hem editör hem de yayımcı benim kuzenlerim. - The editor and the publisher are both my cousins.

editor
gazete müdürü
editor
editörlük
editor
müelliflik
editor
editorship kitap hazırlama veya yazma
editor
{i} yazı ileri müdürü
editor
müellif
editor
{i} başyazar
editor
{i} program kurgu sorumlusu
İngilizce - İngilizce
editor
one who edits; esp