one of the 15 red balls used in snooker, distinguished from the colours

listen to the pronunciation of one of the 15 red balls used in snooker, distinguished from the colours
İngilizce - Türkçe

one of the 15 red balls used in snooker, distinguished from the colours teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

red
kırmızı

Neden bankı kırmızıya boyadın? - Why did you paint the bench red?

Neden bankı kırmızıya boyadın? - Why did you paint the bank red?

red
{s} kırmızı (renk)
red
değersiz
red
(cilt) pembe
red
komünist
red
{s} gen. b.h. kızıl, komünist
red
{s} kırmızı, kızıl, al
red
{i} borç

Bizim aile bütçesi borçludur. - Our family budget is in the red.

Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz. - The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.

red
{s} kızıl saçlı

Kazakistanlı Adil, Neandertallerin kızıl saçlı olduklarına inanıyor. - Adil the Kazakh believes that Neanderthals had red hair.

Tom kızıl saçlı, değil mi? - Tom is a redhead, isn't he?

red
{i} kızılderili
red
{s} solcu
red
kırmızı boya

Bu kan değil. Sadece kırmızı boya. - This isn't blood. It's just red paint.

O saçını kırmızı boyadı. - She dyed her hair red.

red
komunist
red
red admiral kırmızı renkli güzel bir kelebek
red
(sıfat) rus, kırmızı, kırmızı (renk), kızarmış, al, kızıl, komünist, solcu, kızgın, kızıl saçlı, kızıl tüylü, kızılderili
red
anarşist
red
{i} borçlu bakiye
red
(isim) kırmızı, kızıl, kızılderili, borç, borçlu bakiye
İngilizce - İngilizce
red
one of the 15 red balls used in snooker, distinguished from the colours