Mektup şimdi yanımda değil.
- I don't have the letter on me now.
Yanımdaki bütün parayı Tom'a verdim.
- I gave Tom all the money I had on me.
Tom onu kendi başına yaptı.
- Tom did that on his own.
Tom şu anda kendi başına.
- Tom is on his own now.
Her gün onun üzerinde çalıştım.
- I worked on it day after day.
Onlar onun üzerinde çalışıyorlar.
- They're working on it.
beers on me - biralar benden.
... So they fixed his arm. ...
... of time. But now Jim is an old man, he's an old man about to retire. So on his retirement ...