on a vehicle or vessel; aboard

listen to the pronunciation of on a vehicle or vessel; aboard
İngilizce - Türkçe

on a vehicle or vessel; aboard teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

on board
trene
on board
uçağa

Birkaç yolcu uçağa bindi. - A few passengers went on board the plane.

O, uçağa binmeden önce bana el salladı. - She waved at me before she got on board the plane.

on board
gemiye

Bayanlar ve baylar, gemiye hoş geldiniz. - Ladies and gentlemen, welcome on board.

Biz bir gemiye bindik. - We went on board a ship.

on board
uçakta

Bütün yolcular uçakta mı? - Are all the passengers on board?

Uçakta bir bomba var! - There's a bomb on board!

on board
yerleşik
on board
trende
on board
gemide

Gemide epeyce yolcu vardı. - There were quite a few passengers on board.

Gemide iki kadın vardı. - There were two women on board.

İngilizce - İngilizce
on board