olumsuzluk

listen to the pronunciation of olumsuzluk
Türkçe - İngilizce
negativeness, negativity
negation
negative
olumsuz
{s} negative

Tom reacted negatively. - Tom olumsuz tepki gösterdi.

Some people argue that technology has negative effects. - Bazı insanlara göre teknolojinin olumsuz etkileri var.

olumsuz
{s} unfavorable

He makes an unfavorable impression. - O, olumsuz bir izlenim bırakıyor.

The Boston Globe gave the film an unfavorable review. - Boston Globe filme olumsuz eleştiri verdi.

olumsuz
{s} unfavourable

The decision was unfavourable to us. - Karar bizim için olumsuzdu.

olumsuzluk getiren
unfortunate
olumsuzluk belirten kelime
privative
olumsuzluk belirten kelime
(Dilbilim) negator
olumsuzluk eki
privative
olumsuzluk eki
(Dilbilim) negator
olumsuzluk eki
(Dilbilim) negation particle
olumsuzluk eki gram
negative suffix
olumsuzluk önyargısı
(Pisikoloji, Ruhbilim) negativity bias
olumsuz
damaging
olumsuzluklar
problems
olumsuz
unfairable
olumsuz
deprecating
olumsuz
unfavourable [Brit.]
olumsuz
negatory
olumsuz
negative menfi, negatif
olumsuz
negative; not constructive, negatory
olumsuz
poorly
olumsuz
(someone) who has a negative outlook, who is a habitual naysayer
Türkçe - Türkçe
Olumsuz olma niteliği veya durumu, menfilik
Olumsuz olma niteliği veya durumu, nefiy
menfilik
olumsuzluk eki
Kökü fiil olan bir kelimeye olumsuzluk kavramı veren ek. Türkçede bu kavram -ma, -me eki ile verilir: Sevmemek, sevmeyecek, okumamış gibi
olumsuzluk kelimesi
Cümle içinde art arda kullanılan iki veya daha çok özneyi, tümleci, yüklemi, aralarından bazılarına olumsuzluk kavramı vererek birbirine bağlayan veya yüklemin olumsuz çekimini sağlayan değil kelimesi
Olumsuz
(Hukuk) NEGATİF

Küreselleşmenin pozitif olduğu kadar negatif etkilerinin de olduğunu düşünüyorum. - Küreselleşmenin olumlu olduğu kadar olumsuz etkilerinin de olduğunu düşünüyorum.

Bence küreselleşmenin pozitif olduğu kadar negatif etkileri de var. - Küreselleşmenin olumlu olduğu kadar olumsuz etkilerinin de olduğunu düşünüyorum.

Olumsuz
menfi
olumsuz
Yapıcı ve yararlı olmayan, hiçbir sonuca ulaşmayan, menfi, negatif
olumsuz
Davranışları beğenilmeyen, yıkıcı düşünceleri olan, zararlı, menfi: "İnsan içinde olumsuz duyguların oluşmasını önlemeli."- H. Taner
olumsuz
Davranışları beğenilmeyen, yıkıcı düşünceleri olan, zararlı, menfi
olumsuz
Bir şeyi inkâr eden, inkâr veya ret özelliği taşıyan
olumsuzluk