of or having to do with a nation

listen to the pronunciation of of or having to do with a nation
İngilizce - Türkçe

of or having to do with a nation teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

national
{s} milli

Panda, Çin'in millî hazinesidir. - The panda is China's national treasure.

Milliyetim Fransız ama Vietnam kökenliyim. - I have French nationality but Vietnamese origins.

national
{s} ulusal

Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir. - Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.

Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü. - The French government has launched an online game that challenges taxpayers to balance the national budget.

national
{i} vatandaş

O bir İngiliz vatandaşıydı. - She was a British national.

Fransız vatandaşlığım var ama Vietnamlıyım. - I have the French nationality, but I'm from Vietnam.

national
ulusçuluk
national
uyruk

Onlar Güney Afrika uyruklular. - They are of South African nationality.

national
{i} yurttaş
İngilizce - İngilizce
national
of or having to do with a nation

    Heceleme

    of or ha·ving to do with a na·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    ıv ır hävîng tı du wîdh ı neyşın

    Telaffuz

    /əv ər ˈhavəɴɢ tə ˈdo͞o wəᴛʜ ə ˈnāsʜən/ /əv ɜr ˈhævɪŋ tə ˈduː wɪð ə ˈneɪʃən/