Joan zor bir çocukluk geçirmesine rağmen büyük bir aktrist oldu.
- Joan became a great actress in spite of having had a difficult childhood.
O, bir çocukluk arkadaşıdır.
- He is a childhood friend.
Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
- It seems that the children will have to sleep on the floor.
O, çocuklarını kendi etrafına topladı.
- He gathered his children around him.
Larry Ewing evli ve iki çocuk babasıdır.
- Larry Ewing is married and the father of two children.
O, çocuklarını kendi etrafına topladı.
- He gathered his children around him.
Çocukluk çağında, zaman yavaş olarak geçer.
- In childhood, time passes slowly.
O, çocuklarını kendi etrafına topladı.
- He gathered his children around him.
Ebeveynler çocuklarına yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu öğretirler.
- Parents teach their children that it's wrong to lie.