Tom, Mary'nin akıl hocası oldu.
- Tom became Mary's mentor.
Tom'u akıl hocası olarak görüyorum.
- I consider Tom a mentor.
Bir danışmanınız var mıydı?
- Did you have a mentor?
Tom, Mary'nin danışmanı oldu.
- Tom became Mary's mentor.
Tom'un iyi bir rehberi vardı.
- Tom had a good mentor.
... I have my mentor, Don Lawrence, has been my voice ...
... you enter the profession, you have a mentor or someone that can help you identify challenges ...