meşgale

listen to the pronunciation of meşgale
Türkçe - İngilizce
pastime

What are your favorite pastimes? - En sevdiğin meşgaleler nelerdir?

business; occupation, pursuit; preoccupation
something that keeps one busy, activity, occupation; concern
business
preoccupation
career
pursuit

He regards women as disposable pleasures rather than as meaningful pursuits. - O, kadınları anlamlı bir meşgale olmaktan daha ziyade tek kullanımlık zevk olarak görüyor.

Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) İş. Meşguliyyet. Boş durmayı
Uğraşılan şey, iş güç, uğraşı
Uğraşılan şey, iş güç, uğraşı: "Bu yeşillik köşesini kurutmamak bizim için de bir meşgale teşkil etmişti."- H. C. Yalçın
(Osmanlı Dönemi) iş, meşguliyet
meşgale