manastır

listen to the pronunciation of manastır
Türkçe - İngilizce
{i} convent

Mary lived in a convent for a few months. - Mary birkaç ay manastırda yaşadı.

The book is about a woman who enters a convent. - Kitap manastıra giren bir kadın hakkındadır.

{i} abbey
{i} monastery

They visited the monastery gardens. - Onlar manastır bahçelerini ziyaret etti.

We stopped at the monastery and went inside. - Biz manastırda durduk ve içeri girdik.

friary
monastery, cloister
priory
cloister
religious house
lamasery
the convent
friar
manastır başrahibesi
prioress
manastır başrahibi
prior
manastır hayatı
monkery
manastır hayatı
monasticism
manastır hayatı
monachism
manastır ile ilgili
Cistercian
manastır ile ilgili
conventual
manastır ile ilgili
claustral
manastır ile ilgili
monasterial
manastır ile ilgili
cloistral
manastır kilercisi
cellarer
manastır kilisesi
abbey
manastır kilisesi
minster
manastır sistemi
monasticism
manastır tonozu
cloister vault, square vault
manastır yazıhanesi
scriptorium
manastır yemekhanesi
frater
manastır yemekhanesi
refectory
bu şehirde manastır var mı
Is there a monastery in this town
Türkçe - Türkçe
Bazı kesin kurallara bağlı rahip veya rahibelerin dünya ile ilgilerini keserek yaşadıkları yapı, keşişhane: "İnsan manastıra kapansın, rahibe olsun daha iyi öyleyse."- A. İlhan
Bazı kesin kurallara bağlı rahip veya rahibelerin dünya ile ilgilerini keserek yaşadıkları yapı, keşişhane
(Osmanlı Dönemi) MERBAT
kankah
akrama
manastır