maleficent

listen to the pronunciation of maleficent
İngilizce - Türkçe
kötü
zararlı
(sıfat) zararlı
kötü maleficencekötülük
s başkalarına zarar veren
kötü hareket veya
mischievous
{s} yaramaz

Yaramaz oğul, babasını sevdi. - The mischievous son loved his dad.

O sınıfındaki herhangi bir erkek çocuğu kadar yaramazdı. - He was as mischievous as any boy in the class.

mischievous
afacan

Çocuklara göz kulak ol, onlar afacan. - Keep an eye on the boys. They're mischievous.

O afacan olmayı seviyor. - He likes to be mischievous.

mischievous
haylaz

Tom haylaz bir oğlan. - Tom is a mischievous boy.

Tom haylaz bir ruh hali içinde. - Tom is in a mischievous mood.

mischievous
{s} zarar verici
mischievous
zararlı/yaramaz
mischievous
{s} zararlı
mischievous
zarar verecek şekilde
mischievous
fesat
mischievous
hain
mischievous
{s} yaramaz, uslu durmayan; haşarı
mischievous
zarar vermek niyetiyle
mischievous
mischievouslyyaramazca
İngilizce - İngilizce
maleficent