making up a larger whole; as a component word

listen to the pronunciation of making up a larger whole; as a component word
İngilizce - Türkçe

making up a larger whole; as a component word teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

word-self">component
{i} bileşen

Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilir. - Electronic components can be cleaned using pure isopropyl alcohol.

Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilirler. - Electronic components can be cleaned by using pure isopropyl alcohol.

word-self">component
tamamlayıcı
word-self">component
{i} öğe
word-self">component
{i} parça

İçinde ne kadar karmaşık parçalar olduğunu farkettikten sonra dizüstünü söktüğüne anında pişman oldu. - He instantly regretted taking apart the laptop after realizing how many complex components there were inside.

word-self">component
bir tümü meydana getiren kısımlardan biri
word-self">component
(Otomotiv) bütünü oluşturan parça
word-self">component
(Dilbilim) bileştirici
word-self">component
parçalar

İçinde ne kadar karmaşık parçalar olduğunu farkettikten sonra dizüstünü söktüğüne anında pişman oldu. - He instantly regretted taking apart the laptop after realizing how many complex components there were inside.

word-self">component
(makine/vb.) parça
word-self">component
{s} bileşimde bulunan
word-self">component
{i} eleman
word-self">component
(Askeri) unsur
word-self">component
{i} tamamlayıcı parça
word-self">component
(Askeri) (MATERIAL) ANA PARÇA, AKSAM (MALZEME): İmalat, montaj, bakım veya tekrar inşada bir arada monte edilen kısımların, montaja hazır küçük parçaların ve montaj parçalarının bir montajı veya herhangi bir bileşimidir
word-self">component
(Askeri) ASLİ TEŞKİL: Bir bütünün bir parçası; Örneğin Kara Ordu'sunun Muvazzaf ve İhtiyat Asli Teşkilleri; Muvazzaf Ordu, ABD Milli Muhafız Teşkilatı ve Müşekkel İhtiyat Teşkilleridir. Celp suretiyle askere alınan personel, ABD Kara Ordusu'nun asli teşkil dışı mensuplarıdır
word-self">component
{i} öğe, unsur, parça, eleman, cüz
İngilizce - İngilizce
component
making up a larger whole; as a component word