müzik kutusu

listen to the pronunciation of müzik kutusu
Türkçe - İngilizce
jukebox

Tom put some money in the jukebox. - Tom müzik kutusuna biraz para koydu.

As I entered the bar, I heard a sad song playing on the jukebox. - Ben bara girdiğimde müzik kutusunda hüzünlü bir müzik çaldığını duydum.

record machine
music box

My aunt asked me to buy her a music box from Italy. - Halam benim ona İtalya'dan bir müzik kutusu almamı istedi.

What's playing at the Music Box Theater? - Müzik Kutusu Tiyatrosunda ne oynuyor?

paralı müzik kutusu
record machine
paralı müzik kutusu
jukebox

Tom and Mary are sitting at a table over near the jukebox. - Tom ve Mary Paralı müzik kutusunun yanında bir masada oturuyorlar.

müzik kutusu