müslüman

listen to the pronunciation of müslüman
Türkçe - İngilizce
Muslim

It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism. - ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.

They behave towards Muslims in a way in which a Muslim would never behave towards his enemy. - Onlar müslümanlara karşı bir müslümanın düşmanına karşı asla davranmadığı şekilde davranıyor.

Muslim, Islamic
(a) Muslim
devout
Moslem, Muslim, Muhammadan, Mohammedan
just and honest
mussulman
mohammedan

The number of Christians is greater than the number of Mohammedans. - Hristiyan sayısı, Müslüman sayısından daha çoktur.

The Koran does not permit Mohammedans to drink. Their natural instincts do not permit them to be moral. - Kur'an Müslümanların içki içmesine izin vermez. Onların doğal içgüdüleri ahlaki olmalarına izin vermez.

mahometan
Moslem

There are more Moslems than Christians in this town. - Bu kentte Hristiyandan çok Müslüman var.

Jews, Christians and Moslems, we all are children of God. - Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar, hepimiz Tanrı'nın çocuklarıyız.

honest
religious
pious
Muhammadan
muhammedan
muslims

Is it correct to say that the Qur'an is the bible of the Muslims? - Müslümanların kutsal kitabı Kur'an'ın dedikleri doğru mu?

It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism. - ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.

islamite
müslüman olmak
To be a Muslim
Müslüman Kardeşler
the Muslim Brotherhood
Müslüman mahallesinde salyangoz satmak
to sell refrigerators to the Eskimos
Müslüman olmayan toplumlar
(Hukuk) Non-muslim communities
kendine müslüman olmak
Do things for your own benefits without thinkng anyone else
filipinli müslüman
Moro
Türkçe - Türkçe
İslam dininden olan kimse
Doğru, haktan ayrılmaz kimse
Dine bağlı, dindar
mümin
Müslim
Müslüman adam
Doğruluktan ayrılmaz, dürüst, hakyemez adam
kendine müslüman
Bencil, kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden

Usta sen hep kendine müslüman yaşıyorsun.

kendine müslüman
İslâm dininin paylaşmak ve yardımlaşmaya verdiği önemi gözardı ederek sadece kendi menfaatini gözeten müslüman tipi
müslüman