lisanslı

listen to the pronunciation of lisanslı
Türkçe - İngilizce
licensed

Tom is a licensed real estate agent. - Tom lisanslı bir emlakçıdır.

(person) who holds a bachelor's degree
registered
licensed; certified; possessing a license or certificate
licenced
licensable
lisans
undergraduate

Tom teaches an undergraduate course in translation. - Tom çeviride lisans kursu öğretiyor.

lisans
{i} licence

I've got a provisional licence. - Ben geçici bir lisans aldım.

The police suspended Tom's licence on the spot. - Polis olay yerinde Tom'un lisansını askıya aldı.

lisans
{i} license

Of course, a license is needed to operate a crane. - Elbette, vinç kullanmak için bir lisans gerekli.

You'll be receiving your license in the mail. - Posta ile lisansını alacaksın.

lisans
royalty
lisans
degree

I earned a bachelor's degree. - Ben bir lisans derecesi aldım.

Master's degrees in Britain are not very common. - İngiltere'de yüksek lisans dereceleri çok yaygın değildir.

lisans
(Denizbilim) permit
lisans
(Bilgisayar) licensing
lisans
chop
lisans
(Eğitim) graduation
lisans
(Eğitim) bachelor's level
lisans
undergraduates
lisans
licensure
kaptan lisanslı denizci
master mariner
lisans
bachelor's degree

I earned a bachelor's degree. - Ben bir lisans derecesi aldım.

lisans
license to manufacture (another company's product)
lisans
import or export license
lisans
bachelor's degree; licence
lisans
certificate; license
lisans
licence [Brit.]
Türkçe - Türkçe
Lisansı olan
LİSANS
(Osmanlı Dönemi) Üniversite tahsili tamamlanınca alınan diploma
LİSANS
(Osmanlı Dönemi) Fr. Herhangi bir mevzuda verilen izin. Müsaade belgesi
LİSANS
(Osmanlı Dönemi) Bir sporcunun resmi yarışmalara katılabilmesi için spor federasyonu tarafından kendisine verilen kayıt fişi veya kimlik kartı
LİSANS
(Osmanlı Dönemi) İthal veya ihracı serbest bırakılmayarak muayyen bir nizama bağlanmış malların ithal veya ihracı için idare tarafından verilen müsaade
lisans
Bu öğrenim sonunda elde edilen ve diploma ile belgelendirilen akademik derece
lisans
Genellikle dört yıl süren üniversite veya yüksek okul öğrenimi: "Doktora veya lisanslarını hazırladıkları sırada maişet parasını büro ve otel garsonluğu yapmakla çıkarıyorlardı."- Y. K. Karaosmanoğlu
lisans
üniversite diplomasıyla doktora arasındaki akademik aşama
lisans
Bir malı yabancı firma adına üretme izni
lisans
Genellikle dört yıl süren üniversite veya yüksek okul öğrenimi
lisans
Bir sporcunun resmî yarışmalara katılabilmesi için spor federasyonunun kendisine verdiği kayıt fişi veya kimlik kartı
lisans
Yurda mal sokma veya yurttan mal çıkarma izni
lisans
Dört yıl süren üniversite veya yüksekokul öğrenimi
lisanslı