kravat

listen to the pronunciation of kravat
Türkçe - İngilizce
{i} necktie

You are always wearing a loud necktie. - Her zaman parlak renkli kravat takıyorsun.

She gave me a necktie which was completely to my liking. - O bana tamamen zevkime uygun bir kravat verdi.

tie

Tom always wears a tie to work, except on Fridays. - Tom, Cumalar hariç, çalışmak için her zaman kravat takar.

I would take this brown tie. - Bu kahverengi kravatı alacaktım.

cravat
black tie

Men usually wear black suits and black ties to funerals. - Erkekler cenazeler için genellikle siyah takım elbise ve siyah kravat giyerler.

Tom is wearing a black tie. - Tom siyah bir kravat takıyor.

four
four in hand
necktie, tie, cravat
tie, necktie
neckwear
a tie
the tie
kravat bağlamak
tie up
Kravat iğnesi
Tie pin
kravat astarı
(Tekstil) tie lining
kravat iğnesi
scarfpin
kravat iğnesi
tie clip
kravat iğnesi
breastpin
kravat iğnesi
tiepin
kravat kumaşı
(Tekstil) tie fabric
kravat takmak
tie a tie
kravat takmak
wear a tie
bağlamak (kravat)
tie
beyaz kravat
white tie
kelebek kravat
bow tie
kareli bir kravat gösterin lütfen
Please show me a tie in plaid
koyu renk bir kravat gösterin lütfen
Please show me a tie in a solid color
lekeli bir kravat gösterin lütfen
Please show me a tie with polka dots
papyon kravat
bow tie
çizgili bir kravat gösterin lütfen
Please show me a tie with stripes
ıpek kravat takımlarınızı gösterir misiniz
Could you show me a selection of silk ties
Türkçe - Türkçe
Bir ucu ince, diğer ucu daha geniş, gömlek yakasının altından geçirilerek önde üçgen biçiminde bağlanan, özel kumaştan yapılan giysi aksesuarı
Boyunbağı
Bir ucu ince, diğer ucu daha geniş, gömlek yakasının altından geçirilerek önde üçgen biçiminde bağlanan, özel kumaştan yapılan giysi aksesuarı: "Muallim Bey, kravatınızın rengi gömleğinize uymamış, dedi, suratıma güldü."- F. R. Atay
Boyun bağı
kravat