kopyalanamıyor

listen to the pronunciation of kopyalanamıyor
Türkçe - İngilizce
(Bilgisayar) cannot copy
kopyala
(Bilgisayar) copy to
kopyala
(Bilgisayar) clone
kopyala
{f} copying

He was busy copying his friend's notebook. - Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.

Copying is not theft. - Kopyalamak hırsızlık değildir.

kopyala
make a copy of
kopyala
{f} copy

Can you copy this for me? - Bunu benim için kopyalar mısın?

People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves. - İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.

kopyala
{f} duplicated
kopyala
{f} duplicating
kopyala
made a copy of
kopyala
copied

This whole sentence has been copied from Wikipedia. - Bütün bu cümle Wikipedia'dan kopyalandı.

In order to keep his original idea from being copied, Henry resorted to reticence. - Orijinal fikrini kopyalanmaktan korumak için, Henry suskunluğa başvurdu.

kopyala
duplicate

Don't duplicate this floppy. - Bu disketi kopyalama.

kopyalanamıyor