kopyalamak teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- to copy
Tom wanted to copy my homework.
- Tom ödevimi kopyalamak istedi.
- facsimile
- (Bilgisayar) duplicate
- replicate
- Kopyalama
- cloning
What do you know about cloning?
- Kopyalama hakkında ne biliyorsun?
- kopyalama
- facsimile
- kopyalama
- duplication
- kopyala
- (Bilgisayar) copy to
- kopyala
- (Bilgisayar) clone
- kopyalama
- (Bilgisayar) copy
It wouldn't be right that I'd let you copy my work.
- Çalışmamı kopyalamana izin vermem doğru olmazdı.
Don't copy my answers.
- Cevaplarımı kopyalamayın.
- kopyala
- {f} copying
People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves.
- İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.
He was busy copying his friend's notebook.
- Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.
- kopyala
- make a copy of
- kopyala
- {f} copy
Can you copy this for me?
- Bunu benim için kopyalar mısın?
Copy this program on your computer.
- Bu programı bilgisayarınıza kopyalayın.
- kopyala
- {f} duplicated
- kopyala
- {f} duplicating
- kopyala
- made a copy of
- kopyalama
- (Bilgisayar,Teknik) backup
- kopyalama
- copying
Ms. Takada accused the boy of copying another student's homework.
- Bayan Takada çocuğu başka bir öğrencinin ödevini kopyalamakla suçladı.
He was busy copying his friend's notebook.
- Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.
- kopyala
- copied
This whole sentence has been copied from Wikipedia.
- Bütün bu cümle Wikipedia'dan kopyalandı.
Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk.
- Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.
- kopyala
- duplicate
Don't duplicate this floppy.
- Bu disketi kopyalama.
