Mary thinks that looks are more important than personality.
- Mary görünüşlerin kişilikten daha önemli olduğunu düşünüyor.
Personality is important, but looks are important as well.
- Kişilik önemli ama görünüş de önemlidir.
He's a man of very good character.
- O çok iyi kişilikli bir adamdır.
He is a man of character.
- O kişilikli bir insandır.
There was room for one person in the car.
- Arabada bir kişilik yer vardı.
I don't like women without personalities.
- Kişiliksiz kadınlardan hoşlanmıyorum.