kazık

listen to the pronunciation of kazık
Türkçe - İngilizce
stake
pale
stake, pale; pile
wrestling putting one's hand into one's opponent's pants
(kısa) peg
slang trick, swindle
slang unreasonably expensive, outrageously high
post
stake, pale, pile, picket; trick, swindle, con; rip-off; exorbitant, dear, costly, too expensive, pricey, pricy; (soru) hard, difficult
(büyük) pile
ramp
deceit
picket

There's a white picket fence around Tom's house. - Tom'un evinin etrafında kazıktan yapılmış beyaz bir çit var.

trick
reed
costly
prop
hard
difficult
piling
dear
cheat
daylight robbery
pile

There's a squirrel in the wood pile. - Ahşap kazıkta bir sincap var.

extortionate
pricey
spile
con
paling
overcharge

It was never our intention to overcharge you. - Bizin niyetimiz asla seni kazıklamak değildi.

The salespeople often overcharge me. - Satış temsilcileri sık sık beni kazıklıyorlar.

kazık atmak
deceive
kazık atmak
double cross
kazık atmak
humbug
kazık atmak
slang to cheat, swindle; to sell (someone) something at an outrageous price
kazık atmak
a) to cheat, to deceive, to do, to pull a fast one (on sb), to chisel sb (out of sth) b) to overcharge, to soak, to fleece>, to screw, to rip sb off
kazık atmak
fob smb. off
kazık atmak
cheat
kazık atmak
Jew
kazık bağı
clove hitch
kazık döşemek
pile
kazık gibi
wooden
kazık gibi
1. like a bump on a log. 2. as stiff as a board/poker
kazık ipi
picket rope
kazık kadar
(person) who's grown up (but still behaves childishly)
kazık kadar
lanky, gangly, huge
kazık kesilmek
to become very rigid or stiff
kazık kök
tap root
kazık kök
taproot
kazık kök bot
taproot
kazık marka
pricey, pricy
kazık marka
slang outrageously expensive
kazık marka olmak
to cost an arm and a leg
kazık sokmak
impale
kazık soru
stumper
kazık temel
pile foundation
kazık temelli ev
pile dwelling
kazık varyosu
pile driver
kazık yemek
to be cheated, to be done, to pay through the nose
kazık yemek
pay through the nose
kazık yemek
slang to be swindled, be cheated
kazık yer
gyp joint
kazık yutmuş gibi looking as if he'd swallowed
a poker
kazık çakarak sabitlemek
peg
kazık çakarak sabitlemek
peg out
kazık çakma
piling
kazık çakmak
pale
kazık çakmak
pile
kazık çakmak
drive in a stake
kazık çekici
pile extractor
kazık çit palisade, pale
(fence)
çelik kazık
steel pile
ahşap kazık
timber pile, wood pile
arının yuvasına/inine kazık/çöp dürtmek
to ask for trouble
beton kazık
concrete pile
betonarme kazık
reinforced concrete pile
boru kazık
steel shell pile
boru kazık
(İnşaat) pipe pile
burgulu kazık
(Askeri) screw picket
dünyaya kazık kakmak
to live to a ripe old age
emniyetli kazık yükü
safe pile load
emprenye edilmiş kazık
treated pile
eğik kazık
raker pile
kompozit kazık
(Jeoloji) compaction pile
konik kazık
conical pile
kutu kazık
box-pile
pilot kazık
surveyor's stake
sivri uçlu kazık
tapered pile
tahta kazık
trenail
tampon kazık
(İnşaat) fender pile
taşıyıcı kazık
bearing pile
teleskopik çakma kazık
franki pile
teleskopik çakma kazık
frankipile
vibro kazık
vibro pile
vidalı kazık
screw pile
çakma kazık
raker pile
çatal kazık
a difficult business, a complicated affair the outcome of which is doubtful
Türkçe - Türkçe
Genellikle yağlı güreşte, güreşçinin, elini hasmının kispeti içine sokarak yaptığı oyun
Toprağa çakılmak için hazırlanmış, ucu sivri çubuk
Kazığa oturtarak uygulanan öldürme cezası
Yapıların temelinde kullanılan, toprağa çakılan veya toprak içine giren tahta, maden veya betonarmeden silindir, prizma vb. biçimindeki uzun parça
İnsanı üzerine oturtarak öldürdükleri, yere dik çakılmış sivri uçlu odun veya şiş
Alışverişte aldatılma
Direk, sopa
zikke
(Osmanlı Dönemi) SEFN
kazık kök
Havuçta olduğu gibi toprağa dikine giren koni biçiminde kök
kazık kök
Toprağın içinde derinlere doğru dik bir şekilde gelişen, üzerinden çıkan ikincil yan kökleri çoğunlukla az olan kök
kazık marka
Çok pahalı
kazık