karmaşıklık

listen to the pronunciation of karmaşıklık
Türkçe - İngilizce
sophistication
entanglement
complicacy
complexity
complication
trickiness
complicatedness
complexness
complexity of
intricacy
karmaşık
complicated

Grammar is very complicated. - Dil bilgisi çok karmaşık.

The brain is just a complicated machine. - Beyin sadece karmaşık bir makinedir.

karmaşık
complicate

That'll complicate matters more. - O meseleleri daha karmaşık hale getirecek.

Grammar is very complicated. - Dil bilgisi çok karmaşık.

karmaşık
sophisticate

These are very sophisticated devices. - Bunlar çok karmaşık cihazlardır.

I think it's a little more sophisticated than that. - Sanırım bu ondan biraz daha karmaşık.

karmaşık
(Biyokimya) complex molecule
karmaşık
elaborate

Is the Loch Ness monster real or is it just an elaborate hoax? - Loch Ness canavarı gerçek mi yoksa sadece karmaşık bir aldatmaca mı?

karmaşık
garbled
karmaşık
involved
karmaşık
deep
karmaşık
complex

A computer is a complex machine. - Bir bilgisayar karmaşık bir makinedir.

Their communication may be much more complex than we thought. - Onların iletişimi düşündüğümüzden çok daha karmaşık olabilir.

karmaşık
sophisticated

I think it's a little more sophisticated than that. - Sanırım bu ondan biraz daha karmaşık.

Modern finance is becoming increasingly complicated and sophisticated. - Modern finans giderek karmaşık ve sofistike hale geliyor.

karmaşık
crazy
karmaşık
cluttering up
karmaşık
complex to
karmaşık
complex, complicated, involved, deep
karmaşık
(Hukuk) elaborated
karmaşık
intricate

The artist painted the most intricate of murals on the old stone wall. - Ressam eski taş duvarda en karmaşık duvar resimlerini yaptı.

I can see some intricate patterns in the picture. - Ben resimde bazı karmaşık desenler görebiliyorum.

karmaşık
{i} complicating

That was the complicating factor. - O karmaşık bir faktördü.

Türkçe - Türkçe
Karmaşık olma durumu
Karmaşık
ağdalı
Karmaşık
kompleks
karmaşık
İçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeylerden oluşan, mudil. Çözeltide kendisini oluşturan parçalara iki yönlü olarak ayrışan (bir iyon veya birleşik), kompleks
karmaşık
Çözeltide kendisine oluşturulan parçalara iki yönlü olarak ayrışan bir iyon veya birleşik, kompleks
karmaşık
İçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeylerden oluşan, mudil
karmaşıklık